Ana içeriğe atla

Gone Girl-David Fincher


Bir sabah Nick'i uyku tutmaz ve karısının isteği üzere evliliklerini düşünmek için su kenarına gider. Boşanmaya karar verdikten sonra kardeşiyle birlikte işlettiği bara gittiğinde komşusu onu arar. Kapısı açık kalan evinden kedisi dışarı çıkmıştır ve evde bir arbede yaşandığı bellidir. Bir terslik olduğunu anlayınca dedektifleri çağırır ve karısı için kayıp ilanı verdirir. Nick medyanın ilgi odağı olmuştur çünkü Amy birazcık meşhurdur. (Özellikle medyanın olayları aktarmasındaki 'taraf olma' durumu açısından örnek gösterilecek bir film.)
Annesinin öykülerini yazdığı küçük Amy, hep kitaptaki karakterden bir adım geridedir. Bu da onun sinirini bozar. Nick ile istediği aşkı yaşamaktadır ve diğer evli çiftler gibi sıkıcı olmamaya söz vermişlerdir. Bu uğurda kütüphanede bile sevişmeyi göze alırlar.
New York'da yaşarken Nick'in ailesinin yanına taşınan Amy için kasaba hayatı çok sıkıcıdır. Bir de kocasının başka bir kızla uzun süredir birlikte olduğunu öğrenince yeni kararlar alır.
İşte film bu oyun üstüne kuruludur. İlk yarı sinir olduğumuz Nick'e ikinci yarı öyle bir acırız ki onun için dua bile ederiz:) Ben Affleck gerçekten Nick karakterine bürünüyor. Dişli avukat Tanner ise filmin en iyi karakterlerinden biri. Çaresiz ikiz kızkardeş, seksi öğrenci Andie ve şüpheci dedektif Rhonda birbirinden farklı 3 kadın, karakterlerini başarıyla canlandırıyor. Derken film akıp gidiyor... İzleyici de bir yandan kendini ve ilişkisini sorguluyor. 
Biraz gerilmek biraz düşünmek istiyorsanız usta yönetmen David Fincher'ın son filmi kaçmaz! 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Allacciate Le Cinture - Kemerlerinizi Bağlayın

Yönetmen Ferzan Özpetek'in son filmi "Kemerlerinizi Bağlayın" dün Türkiye'de vizyona girdi. Bu havada Ferzan filmi iyi gider diyerek arkadaşlarla bilet aldık. Koltuklarımıza kurulduktan sonra yağmurun sesiyle açılış sekansı başladı. Hareketli kamera şiddetle yağan sağnağı adeta bize yaşattı. Otobüs durağına varınca da bir tilt ile filmin başrol oyuncularıyla tanışmış olduk hemde bir ırkçı kavga sebebiyle. Güzel Elena, bir barda garson olarak çalışmaktadır, en yakın arkadaşı ise gay Fabio'dur. Fabio ise Silvia ile oturmaktadır. Akşamları eve gelmemesiyle bir sevgili edindiği anlaşılan Silvia, çareyi arkadaşlarıyla Antonio'yu tanıştırmakta bulur. Tamirci olan kaba davranışlı Antonio, Silvia'nın arkadaşları tarafından sevilmez. "Zıt kutuplar birbirini çeker" Antonio ve Elena birbirine aşık olur. Ancak Elena'nın iki senelik bir ilişkisi vardır ve maalesef! o da Silvia'ya aşıktır.  Bara gelen Antonio bir bardak birayı fondip yaptıkta...

Terminus'da Ne Var? "The Walking Dead"

Kim ölür kim kalır meselesi... İzlemeden okumayalım lüften. 4. Sezon 8. bölümün sonunda herkes hapishaneden dışarı savrulmuştu. Gözü dönmüş vali gidip bir kampı kendine göre düzenlemiş, görünürde bir aile bile kurmuştu. Ancak bu hayat onun için yeterli değildi. Kendi kendine hapishanedekileri (yani Rickleri) düşman edinmişti ve intikam almalıydı. Kamptakileri doldurup hapishaneye sürdü. Ve Hershel'in kafası gövdesinden ayrıldı... Sapkın vali bunu Michonne'nin kılıcıyla yaptı. Sonrasında karşılıklı bir saldırmaca sürdü. Otobüsle hapishaneden ayrılanlar ve bir sağa bir sola savrulanlar oldu. Ne hikmettir ki ilerleyen bölümlerde otobüsün en güvensiz yer olduğu anlaşıldı. 8. bölüm sonrasında "The Walking Dead" fanatikleri merakla bekledi. Kim nereye gitti, nasıl buluşacaklar? Rick ve Carl, Judith'i kaybetti ve bunu uzun bir süre üstlerinden atamadılar. Ağır yaralı olan Rick'i oğlu Carl gözetti. Bu süreçte babasıyla bazen monolog bazen de dial...

Bulantı-Zeki Demirkubuz

"Var olmaktan başka hiçbir şey yok" Film, Jean-Paul Sartre'ın "Bulantı" isimli kitabı akla getiriyor... Filmdeki Ahmet  varoluşundan pişman mıdır bilinmez ancak nevrotik bir kaçış sürecinde olduğu kesindir. Karısını ve oğlunu uzaklara uğurlar. Gözü yaşlı eşi "Biz seni darlamışız" diye serzenişte bulunur giderken... Ahmet'in umurunda değildir. Çünkü onlar gidince de darlanmaya devam eder.  Karısı ve oğlu kaza geçirip öldüğünde Ahmet bir kadınla evde sevişmektedir. Telefonu defalarca çalar ve açmak istemez. Hatta sabahları evi toplamaya gelen kadın ona polisin aradığını söylese de durum değişmez. Ahmet sürekli bir kaçış içindedir. Gerçeği öğrenince onun acısına bile uzak kalırız. O yatak odasındayken kamera koridordadır ve film biraz daha uzak bir tarihle devam eder.  Ahmet yine eski Ahmet'tir. Sevgilisi ile daha rahat görüşecek diye düşünürüz ancak onun aramalarına cevap bile vermez. Çünkü ayrılmak istediğini yüzüne söyleyecek cesareti...