Türk Silahlı Kuvvetleri Mehmetçik Vakfı'nın Kurban Bayramı bağışı için hazırladığı reklam filminde babasını henüz 11 aylıkken kaybeden Kadife oynuyor. Kadife'nin asker babası bir çatışmada şehit düşmüş ve kendisi Mehmetçik Vakfı'nın yardımlarıyla okumuş. Gerçekten derin bir acı insan şehit haberi duyunca boğazı düğümlenirken babasız büyümüş bir kız çocuğunun başarısını görünce içi cız ediyor. Hele ki Kadife'nin babasını anlatan cümleleri okuyunca insan ağlamamak için kendini zor tutuyor.
"Ben babamı ne gördüm ne de sesini duydum. Aramıza,
hayatımızın tam ortasına bir mayın döşemişler 1994 yılının Şubat ayında... Babam
tezkeresini alamadan 15 gün askerlik süresi uzatması almış! Tam on beş gün…
Yarım bir ay... Bana 15 gün sonra getirebilmek için küçük bir elbise almış. Süresi
uzayınca, o tarihte tezkeresini almış olan silah arkadaşına vermiş ki aynı
yaşlardaki küçük kızına götürüp sevindirsin istemiş. 'Ben daha buradayım nasıl
olsa bir tane daha alırım Kadife için' demiş. Demiş ama ne alabilmiş, ne de
getirebilmiş. Şimdi böyle düşünceli bir babanın kızı olmak, ardında böyle buruk
da olsa güzel anılarını bırakan bir şehidin kızı olmak sizce de çok değerli ve
güzel bir şey değil mi?"
Kurban Bağışı için son derece duygusal bir reklam yine de hedefine ulaşmasını dilerim.
Ancak Kadife'yi görünce Kardelen Ayşe aklıma takıldı...
Kardelen Ayşe; Turkcell'in "Kardelenler" bursuyla okuyan Elif öğretmen...
Elif öğretmenin eşi Halkalı'da teröristlerin saldırısında şehit düşer. Ve Elif öğretmen de kızını babasız büyütmek zorundadır.
Aralarındaki fark; biri babası şehit düşünce yardımlar sayesinde okutulmuştur diğeri ise okutulduktan sonra eşi şehit düşmüştür. Ortak özellik ise bağış için reklamda oynatılmalarıdır.
Aralarındaki fark; biri babası şehit düşünce yardımlar sayesinde okutulmuştur diğeri ise okutulduktan sonra eşi şehit düşmüştür. Ortak özellik ise bağış için reklamda oynatılmalarıdır.
Biz öyle bir milletiz ki birileri ölmeden çocukları okutmayız.
Biz öyle bir milletiz ki birileri okursa onların yoluna taş koyarız.
Hiçbir şeyi koruyamaz büyütemeyiz...
Sonra da suçu başkalarına atarız.
Birlik olamayız, olanları da sindiremeyiz.
Tek umudum reklam filmlerinde oynayacak öksüz, dul ve yetimlerin olmaması.
İyi bayramlar...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder