Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Ağustos, 2019 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Sambuca'nın Hayaleti- Sicilya-İtalya-2

Dimdik bir dağa tırmanıyor gibiydi... İnleyerek ilerliyordu. Yol biraz yokuştu ama dağ kadar dik değildi. Eva’nın kafası dönerken her şey biraz daha büyüyordu. Ağrıyan dizlerini tutmak için eğilince bir pansiyon gördü. Yakınına gitti. Nereden baksa son on senedir kapısı bile açılmamıştı. “Of of” diye bağırdı. Yolun sonunda sanki biri sokağın karşısına geçmişti. Mavi gömlekli bir adam gördü. Durup geriye baktı, içki içtiği barın tabelasını hala görebiliyordu. Bu nasıl yoldu? Bitmiyordu. Eva adama seslendi “Zio! Zio!”. Kendi kendine güldü, İstanbul’da olsa “Dayı! Dayı!” diye bağırırdı. Hemen yanına gelip ona yardım ederlerdi. Son gayretiyle ilerledi. Hiç durmadan geldiği noktada küçük bir pansiyon vardı. Kapısını açtı ve içeri girdi. Mavi gömlekli adam resepsiyon benzeri odadan çıkageldi. “Merhaba, nasıl yardımcı olabilirim?” “Una stanza” dedi son enerjisiyle Eva mırıldandı “Dayı bana bir oda ver!” Adam hemen giriş katında bir penceresi sokağa bakan odayı ona verdi. Eva kendini yatağ...

Sambuca'nın Hayaleti- Sicilya-İtalya-1

Otobüs yeni yapılmış asfalt yolda yavaş yavaş ilerlerken Eva kuş gibi uyuyordu. Son dönemeçte aniden başı aşağı düştü. Camdaki izini görünce hemen koluyla sildi. Saçlarını yıkaması gerekiyordu. Tam üç gündür ne rahat bir yatakta uyumuş ne de sıcak suyla duş alabilmişti. Şikâyet edecek hali yoktu. Üstelik hava limanından çıktıktan sonra valizi kaybolmuştu. Hırsızını biliyordu ama başı belaya girmesin diye fazla sesini çıkaramamıştı. Yolun sağ tarafında birkaç tane ev gördü. Heyecanlandı. Seyahati son bulmak üzereydi. Yeni hayat onu bekliyordu, hissediyordu. Eskiye ait eşyalar onu bilerek terk etmiş olabilirdi. “Evacık bizi geçmişinde bırak” diye konuşan bir pantolon, “Eva ben çok eskidim, artık emekliye ayrılmak istiyorum” diye yalvaran bir kazak düşündü. Hafifçe gülümserken al dudağı sarktı. İstanbul’dan aldığı çeşit çeşit, rengarenk baharatlar da valizdeydi. En çok ona üzüldü. Sumaksız makarna yemeğe alışmak zorundaydı. “Zaten burası İtalya, makarna sosu sıkıntısı çekmem herhalde”...