Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Ekim, 2018 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Capharnaüm

"Karamel" ve "Peki Şimdi Nereye?" isimli uzun metraj filmleriyle tanınan Lübnanlı yönetmen Nadine Labaki'nin son filmi ""Kefernahum" içimize işliyor. Dokunaklı senaryosu, gerçekçi çekimleriyle film izleyiciyi o atmosfere alıp yerleştiriyor. Zain, 12 yaşlarında bir çocuktur. Yaşını bilemez çünkü kimliği bile çıkmamıştır. Bir sürü kardeşiyle yaşar, gece gündüz onlara bakabilmek için çalışır. Anne ve babası sorumsuzca çocuk doğurmaya ve onları sokaklarda süründürmeye devam ederler. Zain kız kardeşi yanında çalıştığı bakkal ile evlendirilince tepki olarak evden kaçar.  Zain nenesine gidecekken otobüste gördüğü garip kostümlü adamın peşinden gider ve kendini bir lunaparkta bulur. Ne de olsa çocuktur. Biraz yaramazlık yaparken vakit geçer, ona yemek veren başka bir göçmen kadınla yolları kesişir. Bebeği olan kadın konteynerde yaşar. Zaim karın tokluğuna çocuğa bakar. Bir gün kadının ortadan kaybolmasıyla Zaim günlerce süren hayat mücadelesine başl...

UZUN BİR GÜNDEN GECEYE YOLCULUK- LONG DAY‘S JOURNEY INTO NIGHT- DI QIU ZUI HOU DE YE WAN

"Uzun Bir Günden Geceye Yolculuk" filmi 130 dakika. İlginç olan ise filmin tek planlı son sahnesinin üç boyutlu olması. Gözlüğü ne zaman takacağız diye düşünürken yönetmen filmin başında uyarıyor; "Lütfen kahramanımız gözlük takınca siz de takın". Bir bakıma heyecanla gözlüğü takmayı bekliyorsunuz. Ne olacak diye... Filmin senaristi ve yönetmeni olan Gan Bi mekan olarak Kaili'yi seçmiş. Yıllar önce ayrıldığı kentine unutamadığı bir kadını aramaya gelen Luo Hongwu'yu anlatıyor. Hayal ile gerçeğin birbirine geçtiği, masalsı anlatımın bazen rüyaya dönüştüğü film film. "O kadını bulmak ne kadar önemli?", "Gerçekten ona aşık mıydı?", "Kadını tanıyacak mı?". Bu tür sorular aklımızda uçuşurken kahraman bir bakıma karşısına çıkanı yaşıyor. Yavaş yavaş, acele etmeden, karşısına çıkan her kadına "o kadın" olması için bir şans veriyor. İyi seyirler.))

Woman at War- Kona fer í stríð

Filmekimi'nde gitmek istediğim filmlere yer bulamayınca şansımı başka filmlerde denemek istedim. İyi de yapmışım, neticede herkes Gaspar Noe hayranı olduğu için! bize yer kalmadı. Kapıda 50 dakika bekleyip eli boş dönmek de insanı üzerdi. Hemen İzlanda filmi buldum. "Woman at War". En sevdiğim sahne, kalın kazaklı İzlandalıları dağlarda görmek. Tabii filmden alınan sahne önemli. Ne izleyeceğimin araştırmasını yapmak yerine direkt izlemeyi tercih ediyorum. Bazen adı bazen de bir fotoğraf onu seçmem için yeterli oluyor. Benedikt Erlingsson, Olafur Egilsson ile birlikte senaryosunu yazmış ve filmi tek başına yönetmiş.  Halla, 50 yaşlarında bir aktivisttir. Aynı zamanda koro şefi olarak da çalışır. Ok atmasını bilir, sağlam bir vücut direnci vardır. Kendini bu konuda geliştirir. Çünkü elektrik tellerini koparıp kesmek bir kadın için zordur.) Halla, çevreyi ve ülkesini kirleten fabrika ile tek başına mücadele eder. Bazen ona destek olan insanlar çıksa da halkı kendi taraf...