28 Ağustos 2012 Salı

28 AĞUSTOS

Hava durumu takıntım aynı hızla devam ediyor.
Dinliyorum, insanlar gibi alakasız değilim. Çünkü evden çıkarken kısacık eteğimi giyip iş yerindeki klima yüzünden donmak istemiyorum. Sonra karnım gurul gurul oluyor.
Bugün beyaz kotumu giydim o yağmura rağmen dün de saçlarımı boyatmıştım yani fönlüydüm. Eve kuaförün verdiği poşeti kafama geçirerek gittim. Beyaz kot ise daha servise varmadan kirlenmişti ama olsun giydim mi giydim.
Dün gece yatakta yağmurun sesiyle uyumak da ayrı bir keyifti. Değişik rüyalar gördüm.
Hayır olsun!
Bugün bir Taksim yaptım. İnci pastanesinden palmiye aldım. Çoook güzellerdi.
Sonrasında Sevgi ile buluşmak için Cevahir'e gittim. Pizza Hot'tan Floransa usulü pizza istedik. Ancak lahmacun hamurunda yapılmış yavan birşey geldi. Yavan olduğu için yedik hepsini. Bir de buğdaylı yapalım demişlerdi o da nasıl yutulurdu allah bilir.
Şu an Tv açık çok saçma programlar var. Benim elime düşmemiş kimseler!
Sonra kahve içtik ve gezdik. Araplar sarmış memleketimi. Uzun beyaz kıyafetli amcalar geziyor etrafta. Dolar-Euro geliyorsa ülkeye ne ala gelmiyorsa Mualla!
Bankadan her çekilen para yeni. Eskilere ne oldu acaba?

MAD MEN BABYLON

26 Ağustos 2012 Pazar

SALT MODERN DENEMELER-AŞI


Café Aman

Café Aman İstanbul 2009 yılında Stelyo Berber ile Pelin Suer tarafından kuruldu. Tümü, İTÜ Türk Müziği Devlet Konservatuar’lı Türk ve Rum müzisyenlerden oluşan gruba zaman zaman Yunanistan’dan virtüöz müzisyenlerde katılıyor. Grup Rembetiko müziğinin yanı sıra, Bizans Müziği, Osmanlı Fasıl Müziği, Türk Sanat Müziği alanlarında da çalışmalar yapıyor. Otantik Rembetiko’yu farklı ekollerle birleştirerek yeni bir yorumla müzikseverlere sunan Café Aman İstanbul, Ocak 2012'de Kalan Müzik’ten “FASL-I REMBETIKO” adlı ilk albümünü müzikseverlere sundu. Yaptıkları müzik kadar, dönemin ruhunu yansıtan kostümleri ve sahne performanslarıyla da dikkat çeken Café Aman İstanbul, izleyenleri, zaman tünelinde keyifli bir yolculuğa çıkarıyor. 

Grup Üyeleri
Stelyo Berber- Vokal
Pelin Suer- Vokal
Atalay Durmaz – Keman
Erdem Şentürk- Ud
Serkan Mesut Halili – Kanun, santur
Ersin Killik- Vurmalılar
Yaman Hadi- Vurmalılar
Neyzen Özarı- Kontrabas
Dimitris Lappas – Buzuki, cura, bağlamadaki, gitar
Dimitris Busunis- Buzuki, gitar
Hakan Kuralay – Gitar
Mete Aslan - Lafta

25 Ağustos 2012 Cumartesi

Şişli Evlendirme Dairesi

Sonunda Sezen'i Anıl'a verdik.
Özlem ile sıcak bir Nişantaş'ında buluştuk. Erken gidelim geçe kalmayalım diye Şİşli evlendirme dairesine koştuk. Su içme faslı baya uzadı ve yarım saat önce vardığımız mekanda son 2 dakika kala nikaha yetiştik. Millet nefesini tutmuş gelin ve damadı bekliyordu. Sezen ve Anıl 5 dakika içerisinde evlendi!
Biz takımızı taktıktan sonra diğer evlenecek çifti izliyorduk. Gelinin beli çamaşır makinesinin beli kadardı bir de kırmızı kuşak takmıştı bir de damattan uzundu!
Çok ilginç.Meltem Cumbul da evlenmiş kendinden 12 yaş küçük biriyle bizim Sökeli zenginlerden oluyor damat. Allah mesut etsin herkesleri!
Düğünden sonra verilen şekerler yerini lavantalara bırakmış kötü olmuş biras!
Topuklu ayakkabılarla azap çektim. Şu an mutluyum ama.

24 Ağustos 2012 Cuma

Kına Gecesi

Cuma mesaisinin bitmesine tam 30 dakika var.
O arada lavaboda makyaj yapabilirim.
Bugün de dün ve bir önceki gün gibi çook çalıştım. Motora bağladım yani.
Takır takır yapıyorus gazeteleri. Bi daral geldi göğsüme.
Mini eteğim çok kısa herkes bakıyor ama napim elimde olan buydu.
Dün akşam Sezen'in kınasına gittik. Elime yaktım ama sevgilim kokusunu sevmiyormuş
Bir süre diğer elimi tutup öpecek sanırım.
Ay bu hafta sonu yazarım, yazmak geldi içimden.
Salt galeriyi gezme planım var bu haftasonu ve kek yapma.
Ama önce kek kalıbı almak lazım.
Kış Ekim'de gelecekmiş hem de çok sert! Ya kış gelmesin yaaa!
Ev sahibi Tolga'yı aramış "Siz o evde hala oturuyor musunuz?" diye sormuş.
Baya güldüm. "Evet" demiş kendisi. Uzun bir zamandır kira göremeyince hesapta adam ne
soracağını şaşırmış!
Yarın sabah geç geç uyanmak ve kalkmak isityorum yataktan!

22 Ağustos 2012 Çarşamba

ATATÜRK İZMİR'DE


Baş Ağrısı-Kına Gecesi-i'm addicted to you

Dün akşam duş alıp pencere açık yatan insanın hazin sonu tüm gün başının ağrımasıdır!
Şu an saçlarımı tepeden topladım ama ağrı yok. Oh ne güzel.
Az sonra çift kişilik yatağıma tek kişi olarak uzanacağım.
Yarın ise yeni aldığım lacivert tulumum ve topuklu ayakkabılarımı giyip işe gideceğim.
Akşamına da Sezen'in kına gecesi var. Yüksek Yüksek tepelere.
2 gündür odamla ilgilendim bugün abartıp ütü bile yaptım. Bir süre idare eder artık.
I'm addicted to you çalıyor. Kalça sallama isteği var!

Tekneler


20 Ağustos 2012 Pazartesi

Eski TV

Güzelçamlı sahili

Kısa Kuşadası Tatili

14-19 Ağustos tarihlerinde geçirdiğim tatilin tadı damağımda kaldı. 4 gün dalgalı denize girdim. Hafif bronzlaştım. Yüzümü yakmadım. Soylu Çinliler gibi yani. Bir daha denize girerim bu sene umarım!
İş çıkışı koşarak Sabiha Gökçen'e gittim. Monica Belluci için son çağrı dediler inanamadım!
Uçağa binmeden önce beklerken önümdeki adamın İtalyan gazetesi okuduğunu gördüm ve tırstım. İşte ekranı kapatıp gelmiştim. Hiç muhatap olmadım.
İzmir'de İzban çılgınlığı var. Metroya yürüyene kadar canım çıktı tabi. Yanlış yöne gitmekten son anda kurtularak zorla Halkapınar'a vardım. Alsancak Hocazade Camii önünde otobüsten inince lokma kazanına düştüm. Hemen 4 tane lokma aldım ve tıkındım.
Sahilde bira keyfi yaptık Kadir gecesi. Millet taşlamasın diye de dua ettik.
Kuşadası 35 derece idi. Ama katlanılır.
Denize koştum annemle birlikte. Dalgalar kendime getirdi beni.
Ye iç yat oldum biraz ama 48 kg'ım. Böyle kalsam iyidir.
Dönüş gecikmeli de olsa dün gerçekleşti. Vücuttaki güneş yanıkları hafiften kaşınmakta.
Kremlenmem lazım. Aftersun yok ama napalım. Minik siyah süslü terliklerim var artık. Hava daha da ısınırsa giyeceğim.
Dün özlediğim sevgilime kavuştum. Bebeğim benim o!!!
Bugün de iş vardı yarın da var. Bayramın 2. ve 3. günü çalışan insanım:((

Ekmek Dolması


İçinde kıyma-ekmek içi maydonoz var. Ekmek Dolması çok güzel oluyor. Özellikle Ramazan ayında oruç tutanlar sahurda yerler. Seneler sonra anneme yaptırdım. Baya yedik eritmek için soda fondip yaptık. Güzelçamlı'da yazlıkta yenmiştir. 16 Ağustos 2012 tarihinde. Sıcak bir günde...

13 Ağustos 2012 Pazartesi

THE AMAZING SPIDER MAN





Eğlenceli Bilgiler: Kertenkele

-Düşmanlar arasında en zorlularından biri olan Kertenkele, çizgi romanlarda ilk kez 1963'te orijinal "The Amazing Spider-Man" serisinde, 6. sayıda takipçilerin karşısına çıktı.

- Tek kollu Dr. Curt Connors karakterini canlandıran Rhys Ifans, rol için tek kolu arkaya bağlı hareket etti ve bu süreçte kravat bağlama, kahve yapma gibi küçük işlerde iyice ustalaştı.

- Emma Stone ve Rhys Ifans beraber laboratuvar gezilerine katılarak "axolotls yenilenmesi" üzerine bir bilimsel araştırmayı incelediler.

Eğlenceli Bilgiler: Set Detayları

-Peter Parker’ın babasının çalışma odasında çerçeve içinde duvarda asılı olan müzisyen 1930'lu yılların efsanevi caz sanatçısı olan Duke Ellington.

- Midtown Fen Lisesi’nin kimya sınıfındaki dövüş sahnesi için, kırılabilir malzemelerden 400 parça cam deney tüpü, silindir ve deney şişesi kullanıldı.

-Lisenin kütüphanesi ise içi strafor, dışı ise gerçek kitap kapağından yapılan ve 900 metre uzunluğunda sahte kitaplarla oluşturuldu.

Eğlenceli Bilgiler: Oscorp

- İnanılmaz Örümcek Adam filminin çekildiği en büyük setlerden olan OsCorp Laboratuvarı 3 aylık bir çalışma sonucunda hazırlandı. Setin stüdyo platosunda kapladığı alan 1300m2'den de fazlaydı.

- Laboratuvar koridorunun tavanı için 3 kişilik bir ekip, 3 hafta süresinde, 278 m2'lik tavanı ses ve ateş geçirmez hale getirdi.

-Laboratuvarın ofislerinde dekor olarak kullanılan iskelet ve aksesuarlar LA'de bulunan Necromance (Ruh Çağıran) ve Dapper Cadaver (Zarif Kadavra) dükkanlarına sipariş edildi.

- Laboratuvarda görünen farelerin hepsi kedi oyuncağı!

Yönetmenin Görüşü

Yönetmen Marc Webb yakın zamanda yeni bitmiş bir seriyi tekrar el almasının nedenini açıklarken, Örümcek-Adam hikayesinde sinema perdesinde anlatılmamış halen pek çok detay olduğunu vurguluyor.

Örneğin anne ve babasını trajik biçimde kaybetmiş olmak henüz ergen olan Peter’ı farklı bir yola yönlendiriyor. Zira Parker babasını bulmak amacıyla yola çıkarken, kendisini bu macerada kendisini keşfediyor. "Beni bu hikaye daha çok ilgilendiriyor" diyen yönetmen ayrıca Gwen Stacy ve Kertenkele’de de işlenecek çok malzemeye olduğunun altını çiziyor.

Bu filmde Peter Parker’ı yeniden yarattıklarını ve bu yüzden de seyircilerin Örümcek Adam ile olan etkileşimini sıfırdan kurduklarını belirten Webb, bu işin üstesinden hakkıyla gelebilmek için öyküyü Parker 7 yaşındayken başlattıklarını ekliyor:"Anne babası henüz hayattayken seyrettiğimiz Peter'ın daha yoğun duygusal değişimlerine şahit olacaksınız."

Yönetmen büyümüş olan Parker'ı ise kendi seçimiyle toplum dışında kalan, her an öfkelenmeye hazır, insanlara karşı zırhı olan, isyankar ayrıca mizahi ve alaycı olarak tanımlıyor.

BATMAN-Kara Şövalye Yükseliyor




Oyuncular Hakkında...

-Christian Bale Batman/Bruce Wayne ikilisini, üçleme boyunca canlandıran tek aktör oldu.

-Bale, bu serinin herhangi bir yerinde “Robin” karakteri görünürse üçlemede yer almayacağını baştan belirtmiş. Yönetmen Christopher Nolan da öykünün karanlık yönünü zedelememesi açısından Robin karakterine yer vermemeyi uygun görmüş.

-Selina Kyle rolü için Anne Hathaway dışında Jessica Biel, Gemma Arterton, Kate Mara, Charlotte Riley ve Keira Knightley de isimleri konuşuldu. Hathaway, Biel ve Mara ile yapılan deneme çekimleri sonrası rolü Hathaway kaptı.

-Miranda Tate rölü içinse Marion Cotillard’ın yanı sıra Kate Winslet, Naomi Watts ve Rachel Weisz2ın isimleri telaffuz edilmişti. Cotillard filmin çekimlerine doğum yaptıktan 2 ay sonra başladı!

-Hugo Strange rolünü Robin Williams’ın oynayacağı dedikodular arasındaydı.

-Anne Hathaway, Selina Kyle rolünü aldıktan sonra “Kedikadın” karakterinin altından kalkabilecek mi soruları medyayı uzun süre meşgul etti.

- Bane rolünde seyrettiğimiz Tom Hardy, Bronson filmindeki performansı sayesinde kadroya dahil edildiğini sanmış. Oysaki Christopher Nolan, Bronson filmini seyretmemiş; Hardy’yi RocknRolla filmindeki performansı sonrası kadroya almış.

- John Blake rolü içinse, Joseph Gordon-Levitt’in yanı sıra Leonardo DiCaprio , James Holzier, Ryan Gosling ve Mark Ruffalo rol için düşünülmüştü. Gordon-Levitt’i beyazperdede Blake olarak seyredeceğiz.

- Kedikadın’a hayat veren Anne Hathaway haftanın 5 gününe yayılan sıkı bir programla role hazırlanmış; aletli jimnastik, dans egzersizlerinin yanı sıra dublörünü de kendisi gibi eğitmiş.

Teknik Detaylar...

-Görüntü yönetmeni Wally Pfister kendisi gibi 3D taraftarı olmayan yönetmen Christopher Nolan’a filmi tamamen IMAX formatıyla çekmeyi teklif etti. Nolan IMAX’i kabul etmesine rağmen, sessizlik isteyen diyalog sahnelerinde kameraların gürültüsü nedeniyle 35mm ve 70mm’lik formatlarda çekim yapıldı. Sonuçta filmin 50 dakikalık bölümünde IMAX kamerası kullanıldı.

Detaylar...

-Christopher Nolan 3 filmlik bir Batman serisini baştan aşağıya çeken ilk yönetmen oldu. Aynı kategoriyle süper kahraman filmlerindeyse ikincilik koltuğunda. (İlk kez Sam Raimi 3 filmlik bir seri olan Örümcek Adam filmlerine baştan aşağıya imza atmıştı.)

-Gary Oldman, yönetmen Nolan’ın oyunculara filmin sonunu yazılı olarak vermediği, çalınma ihtimaline karşılık sözlü olarak anlattığını vurguladı.

-The Hollywood Reporter’ın aktardığına göre, Anne Hathaway'in dublörü Batpod aracını kullandığı bir sahnede IMAX kameralarından birini paramparça etmiş. Bu Christopher Nolan setinde kırılan ikinci IMAX kamera olarak da teknik tarihe geçti.

-Filmde Bane karakteri çizgi romandaki karşılığına en yakın çizilmiş karakter. Christopher Nolan’a göre Batman’i hem fiziksel hem de zihinsel açıdan en çok zorlayan “kötü adam” Bane.

Postcards From Italy

http://www.youtube.com/watch?v=X61BVv6pLtw

İTALYA'DAN GÖNDERİLEN 2 KARTPOSTAL SEVGİLİME 3 HAFTA SONUNDA ULAŞTI:))

7 Ağustos 2012 Salı

Çiğdem yemek hem de balkonda

Şu an tek elimle çiğdem yiyiyorum. Balkondayım hava çok sıcak salonda oturulmuyor. Çatı katı olduğu için tüm gün güneş evde toplanmış. Gece serinler umarım.
Yarın bu haftanın en sıcak günü, 34 derece diyor Bünyamin Sürmeli yandık!
Olimpiyatlar tam gaz devam ediyor yarım saat sonra Nevin Yanıt koşacak. Filenin sultanları elendi:(
Spora daha fazla önem vermeliyiz diyorum sanata da.
Yoksa ülkecek çökecez.
Marmara İletişim'de yüksek lisans skandalı patladı. Allahın sopası yok alınmadım ya içimde kaldı. Aslında giden 100 TL'ye üzülüyorum ve 2 gün git-gel emeklerime.
Haftasonu biraz öykü yazdım. Daha doğrusu 2 sayfa not aldım. İçeriği genişletmek lazım.
Cevdet Bey ve Oğulları bitmedi hala, 250 sayfası kaldı. Bir yandan da bitirmek istemiyorum.
Tadı damağımda kalacak diye korkuyorum.
Tam bir hafta sonra şu an İzmir'e inmiş olacağım. Denize girmek lazım. Yanıp kavrulmak istemiyorum ama bacaklarım biraz yanabilir. Fena olmaz. Elalem gibi güneşlenemiyorum ben.
Bembeyazım hala.
Sevgilime attığım kartlar İtalya'dan gelmiş. 3 hafta geçti mübarek:)
Görmem lazım merak ediyorum.

4 Ağustos 2012 Cumartesi

4 AĞUSTOS'UN ÖNEMİ

Aslında pek bir önemi yok sevgilimin yanımda olması dışında sıradan bir yaz günü. Öğle saatlerinde bardaktan boşanırcasına yağmur yağdı tıpkı dünkü gibi. Ancak şu an hareket edince terler şıpır şıpır damlıyor.
Eylül gelmeden Ağustos'un tadını çıkarmalı. İzmir ve Kuşadası tatili var sırada. Az ama yetinmek lazım.
Dün teyzemin, Sezen'in Artemisa'nın kocası Kenan'ın doğumgünüydü bir de deli Chiara'nın.Şirkette kurabiye keserek! kutladık heheheuu. Saçma 1-2 fotomus da var. Görülmesi sakıncalı.
Seneye yaz daha güzel olmalı bu yaz geçen yazdan daha güzel olduğu için. Belki de bir denizkenarında senaryo yazıyor olurum. UMUT var.
Belki de lotodan para çıkmıştır oynamak lazım tabiki.
Cevdet Bey ve Oğulları'nın 250. sayfasındayım. Umarım en kısa sürede okur bitiririm. Yoksa işten dönünce vakit kalmıyor bitmeyen kitaplar da vicdan azabı yapıyor.
Saçlarımı yeni boyanmış ve düz seviyorum. Eski fotomu gördüm kıvırcık:( artık değil ama genlerde kalmıştır ama şu an öle bişey görünmüyor.
Şirkette boş fiş skandalı var yasaklı kelimeler listesi yapacam.
Bugün cumartesi yarın pazar.
İyi haftasonları bana!

Sanat Koleksiyonu Olan Zengin Bir Adamın Öyküsü-7

  God of Art- Sanat Tanrısı 7. ARTEMİS Sabah uyandıklarında Artemis pek bir şey hatırlamamaktaydı. Yatakta yalnızdı. Aklında tek kalan p...